Roth, L.M. "Orantı & Ölçek"
Oran - Orantı
Eskiler insan biçiminin tanrıların biçimine dayandığına inandıkları için evrensel ve tanrısal geometrik ve orantılı ilişkilerin insan bedeninin orantılarında da gözlemlenebileceğine de inanıyorlardı. Yunan tapınakları normalde dar cephelerde 6 , uzun yarı kenarlarda 13 sütun ya da daha az olarak 17/8 sütuna sahipti. Yunan mimarlığı ve tasarımıyla ve bir bütün olarak klasik mimarlıkta en çok ilişkilendirilen orantı sistemi "Altın Kesit" ya da "Altın Oran" denilen sistemlerdir. Aynı altının madenlerin en bozulmazı ve en kusursuzu olması gibi orantısal ilişkinin de kusursuz olduğuna inanılıyordu. Genel olarak iki eşit olmayan parçanın ilişkisi olarak betimlenebilen bu orantılarda küçük parçanın büyük parçaya oranı büyük parçanın bütüne oranına eşit olmalıdır. Yunanlılar bu teorem üzerinde geometrik olarak şu iki yoldan biriyle sahada ipler ve çivilerle ya da parşomen üzerinde çizim aletleriyle çalıştılar. Bir altın kesik dikdörtgeni verili bir kareden türetilebilir. Önce kare ikiye bölünür öyle ki her yarı iki birime bir birim ölçüsündedir. Sonra bu dikdörtgenlerin birinin diyagonali orijinal karenin kenarı boyunca aşağıya döndürülür. Döndürülen diyagonalin ucunda istenilen altın kesit dikdörtgeni elde edilir. Bitmiş dikdörtgenin oranları 3.236'a 2 ya da 1.618'e 1 olan 2'dir.Ölçek
Mimarlık peyzaj mimarisi dahil görsel sanatların en büyüğü ve en kapsamlısıdır. Kullanıcı tarafından karşılaştırılan güçlüklerden biri yapının boyutunu belirlemektir. Bir yapının boyutunu belirlerken karşılaştırma ölçümüz kendi boyutumuzdur. Ortalama insan boyutuna göre bir yapının büyüklüğüne onun ölçeği denir. Çoğu durumda yapıda büyüklüğüne ilişkin bir çok ipucu pencereler kaplar basamaklar bulunur ama bütün bunlar da ölçek duygumuzu çarpıtacak şekilde genişletilebilir. 20. yy ortasındaki uluslararası modernizmin süssüz endüstriyel anlayıştan esinlenmiş mimarisinin içsel sorunlarından biri bu mimari yapıların böylesi ipuçlarından yoksun oluşudur.
Yorumlar
Yorum Gönder