Mies van der Rohe
Azda Çoku Görebilen Mimar: Mies van der Rohe
Günümüz mimari anlayışının oturmasında en etkili olmuş isimlerden olan
Ludwig Mies van der Rohe (1886-1969), kendine has tasarım anlayışı ile
tüm dünyaya yön verebilmiş bir isim. Resmi bir mimarlık eğitimi
olmamasına rağmen hem modernist yaklaşımın hem de Uluslararası üslubun
en başarılı temsilcilerinden olan Rohe, deneysel çalışmaları ile günümüz
mimarisine de ışık tutmuştur.
Kolonlardan Kurtulmak
Katı bir minimalist tasarım anlayışına sahip olan Mies van der Rohe, taşıyıcı duvar mantığından olduğu kadar yapı içindeki dikey taşıyıcılardan da nefret ediyordu. Bu sebeple bunlardan kurtulmayı kafasına koydu. Açık plan anlayışını dünyaya tanıtan mimar olan van der Rohe, akışkan mekânları büyük bir başarı ile kurguladı. Kullanım alanında hiçbir taşıyıcısı hatta mecbur kalmadıkça bölücüsü dahi olmayan mekânlar tasarlayarak iç mekân kurgusunu da alışılmışın dışına çıkardı.İçte ve Dışta Özgürlük
Mies van der Rohe, cephedeki kapalı yüzeyleri kaldırıp attığı gibi iç mekân bölücülerini de attı. Bu da ortaya her anlamı ile açık ve akışkan tasarımlar çıkardı. Lakeshore Drive Apartmanları ve Seagram Binası ile başlayan cephe denemelerine Farnsworth House’unkine benzer açık plan denemeleri eklendi.
Farnsworth Evi |
Barselona Uluslararasi Sergisi |
Lake Shore Drive Apartmanlari |
BARSELONA PAVYONU
Barselona Pavyonu, 1929 Uluslarası Fuarı’nın bir parçası olarak Mies
van der Rohe tarafından tasarlanmıştır. İlk olarak Alman Pavyonu olarak
adlandırılan yapı, Almanya’nın I. Dünya Savaşı sonrasındaki karakterini
yansıtmaktadır. Mies van der Rohe tarafından dünya üzerindeki modern
mimari hareketin bir temsilcisi olarak tasarlanan yapının aynı zamanda
savaş sonrası Alman ulusunun modern ve yenilikçi yapısını da yansıtması
amaçlanmıştır.
Mies van der Rohe için Barselona Pavyonu bir binadan başka bir şey
değildir. Bu bağlamda Barselona Pavyonu, fuardaki diğer pavyonlardan
ayrılmaktadır. Pavyon, fuarın karmaşık sanatsal varlığı içinde bir kaçış
noktası, sakin bir mekan olarak tasarlanmıştır. Bu sayede, pavyon
yaşanabilir bir mekana dönüşmüştür.
Pavyon, Barselona şehrinin kısmen sakin bir bölgesinde bulunmaktadır.
Traverten bir taban üzerine oturan yapı, kendisini içinde bulunduğu
şehrin kaotik yapısından izole etmektedir. Barselona şehrinin
karakterine aykırı olan bu karar, pavyonun vermek istediği sakin ve
ferah ortamın sağlanması için verilmiştir.
Farnsworth evi
Farnsworth Evi (Farnsworth House), 1951 yılında arasında Amerika’nın
Plano kentinde tamamlanmış, Dr. Edith Farnsworth için bir haftasonu evi
olarak kurgulanmış konut yapısı. Mies Van der Rohe tarafından tasarlanan
ev, mimarlık tarihinde oldukça önemli bir yere sahip; 20. yüzyılın
süsten uzak, kesin geometri ve simetriyi essas alan rasyonel mimari
anlayışla (Uluslararası Üslup olarak da geçer) ortaya çıkmış. Geleneksel
yapı dilinde, yarattığı şeffaflık, askıda durma hali ve yalın yapı
elemanları ilkeleriyle köklü değişikliğe yol açan bir dile sahiptir
Farnsworth Evi.
Mies Van der Rohe, kendi tüm mimarlık serüveninde üç konuyla
uğraşıyor: serbest mekan, taşıyıcı iskeletin ifade en birleşme noktaları
sorunları ve demir konstrüksiyon teknik çözümleri. Dünyaca ünlü yapısı
Farnsworth Evi de bunları çözdüğü ve aktardığı en önemli eserlerinden.
İlk olarak, Van der Rohe’nin Bauhaus için tasarladığı mobilyalar ve
Barselona Pavyonu’ndan sonra ortaya attığı serbest mekan arayışının, total mimarinin
sağlanabildiği yapı. Ev incelendiğinde iç mekanın taşıyıcılardan
tamamen ayrıldığı, tüm cepheler yukarıdan aşağıya cam olup çevresine
açılan bir evin oluşturulduğunu görmek mümkün. Yapı, dışarıdan 2 sıra
kolonla destekleniyor; ne cephe ne de iç mekan hiçbir taşıyıcıyla
kesintiye uğratılmamış.
Yorumlar
Yorum Gönder